Gap Turu 2. gününde sabah otelde alacağımız kahvaltının otelimizden ayrılarak binerek Adıyaman’ın Kahta ilçesine doğru hareket ediyoruz. Kahta’da bizi bekleyen minibüslerimize binerek Kommagene Kralı Mithridates ve ailesinin mezarlarının bulunduğu Karakuş Tümülüsü’ne ulaşıyoruz. Muhteşem manzara eşliğinde rehberimizin yapacağı anlatımların ardından minibüslerimize binerek Roma döneminin en görkemli köprülerinden birisi olan Cendere Çayı üzerine inşaa edilmiş 18 asırlık Cendere Köprüsü’ne varıyoruz. Burada fotoğraf molası verdikten sonra Doğu Toros sıra dağları üzerinde 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı'na tırmanışa geçiyoruz. Zirvede 2150m’de Kral I. Antiochos’un Tümülüsü yer almaktadır. Doğu ve batı teraslarında I. Kral Antiochos tarafından yapılmış Zeus (Oromasdes), Apollon, Mithras, Helios, Hermes, Herakles, Artagnes, Ares, Kommagene, Tiche ve kendisinin dev heykelleri bulunmaktadır. Kral I. Antiochos, bir araya getirdiği Yunan-Pers din ve kültürünü, geleneklerini bu eserlerde açık bir şekilde pekiştirmiştir. Rehberimizden gerekli bilgileri aldıktan sonra Antiochos'un şu vasiyetini hatırlayarak eşsiz manzarasının keyfini çıkartıyoruz; “Doğum günüm her ay ve yıl kutlanıp, bayram günü olacak, bu günlerde baş rahip, tanrılar ve benim için kendisine benim ve kanunların cömertçe verdiği Pers kılığına bürünerek hepimizin üzerine altın çelenkler koyacak. Hepimiz için bol bol kokular yakacak ve gereğince kurbanlar kesecek, kutsal sofraları en güzel yemekler ve şaraplarla donatacak. Buraya toplanan ulusum, bol bol yiyip bayram edecek.”Nemrut Dağı turumuzun ardından Kahta ile Siverek’i birbirine bağlayan ve Doğu’nun Boğaz Köprüsü olan Nissibi Köprüsü üzerinden geçerek Güneydoğu’nun en eski ve köklü kenti Diyarbakır’a hareket ediyoruz. Dicle Nehri kıyısında bulunan 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahip Hevsel Bahçelerini görüp fotoğraflıyoruz. Daha sonra On Gözlü Köprü’ye varıyoruz. Hıdırellez zamanı yöre halkı dileklerini bir beze yazıp bu köprüden Dicle Nehri’ne atarlarmış. Buradaki fotoğraf molamızın ardından yapım tarihi ve yaptıran uygarlığın bilinmediği, 9000 yıllık bir tarihe sahip olduğu bilinen Diyarbakır surlarının en eskisi olan Keçi Burcu, Urfa Kapı ve Mardin Kapı’yı panoramik olarak görerek Diyarbakır merkezine ulaşıyoruz. 1500 yılında Akkoyunlu Kasım Bey tarafından yapılan Dört Ayaklı Minare’yi (Şeyh Mutahhar Camii) görerek Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulu Camii gezimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından “Yaş otuz beş, yolun yarısı eder” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi'ni ziyaret ediyoruz. Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini göreceksiniz. Burada vereceğimiz kısa molamızın ardından otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Kahvaltı: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Öğle Yemeği: Kahta’da alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Otelde alınacaktır. Tur ücretine dahildir.
Konaklama Oteli: Diyarbakır/ Hasuni Taş Otel, Sv Business Otel vb. oteller